You Drew Stars Around My Scars But Now; Goodbye...

*Yine de bütün saadetler mümkündür'ü savunmaya devam edeceğiz. 


Aydan parçalar koparmış, sirke cesaretli kara paltoyu ben çaldım masalların kostüm dolabından. Onunla şehir turu yapacağım. Arayacağım seni kuytu köşe. Âh bu yüzüne katran çalınmış şehir turları! Pahalıdır. İnsanoğlu ile arasında incecikten bir zar. Yanakları alev alev, gönlünde buzul çağı, göz torbalarında küçük göller. 

Gece, şuh kahkahalı bir kadın. Ağlanacaklara güler, tersi düz eder. Altı üst eder. Takvimden takvime uçar son model süpürgesiyle. Geçtiği yerlere kırışıklıklar serper, alır götürür kimi hatıralarımızı. Onu yakalayabilene âşk olsun. Bir tek gün ışığı savaşır onunla. 

Şehir ışıkları, annemin mücevher kutusu. Öyle parlak ki şehrin semâsı, kör oluyorum yavaşça. Zihnimdeki tüm fotoğraflar, Raskolnikov'un tiksinerek baktığı harabelerin yüzeylerinde bulanıyor. 

Sen ise kendini başka bir şehirde unutmuşsun çoktan. Yıldız tozundan en aydınlık paltoları da giysem bulamam artık seni. Ne büyük, ne derin bir yanılgı bendeki! Antikacıdan aldığım yanlış haritaydı benim. Bir başka yolu yürüyecek iken siluetini görüp yokuş aşağı sana yuvarlandım. Her yanımdan kan fışkırıyor şimdi.

Vaat edilmiş pıhtılaşma vakti gelene dek, ânılarımız o haşin kırmızılığa karışarak akıyor. Tesisat borularından başlayıp 'unutulmaya mahkûm hissiyatlar kanalizasyonu'na doğru. 

Çoktan terk edilmiş, çatlaklarında toz birikmiş bir vahada boylu boyunca seriliyim şimdi ben. Üzerimden rüzgâr da geçiyor şefkatle, gök de gürüldüyor teessüfle. 

Yaprak dökümü gibi yek be yek savruluyoruz. 

"Elveda sitâre. Elveda..."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ve bir bitiş çizgisi daha: Elveda Haziran!

Muzaffer İzgü'nün Ruj Renkli Balonu

Muson Yağmurları Geliyooor